Uğur Dündar: Hapis cezası istenmesi bile onlara verilmiş çok ağır bir cezadır

SÖZCÜ yazarı Uğur Dündar, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 4’er yıl 8’er aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın yargılandığı davada çıkan beraat kararını KRT TV ekranlarında Şimdiki Zaman programında yorumladı.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Usta sanatçıların 21 Aralık 2018 tarihinde sunuculuğunu yaptığı Halk Arenası programında söyledikleri sözler nedeniyle yargılandığını hatırlatan Dündar, şöyle konuştu: 

*Oradaki konuşmaları nedeniyle bu dava açıldı. Beraatle sonuçlandı. 

*Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklarken şöyle bir cümle kullandı: “Hiç kimse düşünceleri ve eleştirileri nedeniyle özgürlüğünden mahrum edilemez”. 

*O programda Türkiye’nin hayatlarını tiyatroya ve öğrenci yetiştirmeye adamış mizah ustaları, belki biraz sert bir üslup içerisinde ama düşünce özgürlüğünün Anayasa’nın kendilerine verdiği hakların bilincinde olarak ve ağızlarından çıkan her sözleri ölçerek, tartarak, nereye gideceğini hesaplayarak yaptıkları konuşmalar nedeniyle birden bire hedef gösterildiler. 

*Müthiş bir linç kampanyası başlatıldı. Program Cuma akşamı yayınlanmıştı. Pazartesi sabahı erkenden polis eşliğinde adliyeye götürüldüler. 

*Aslında Müjdat Gezen ile Metin Akpınar’ın yargılanmalarını gerektiren bana göre hiçbir suç söz konusu değildi. Aynen Sayın Cumhurbaşkanının söylediği gibi onlar eleştirileri ve düşünceleri nedeniyle özgürlüklerinden mahrum edilmek istendiler. 

*Ağza alınmadık küfürlere maruz kaldılar. Hakaretlere uğradılar. Bel altı saldırılar yapıldı. Onlar bu ülkenin yarım asırdan fazla bir zamandır halkını güldüren, her siyasi iktidar döneminde ağır eleştirilerde bulunmuş, mizahi oyunlar sergilemiş, parodiler yapmışlar ama başlarına böyle bir yargılanma süreci gelmemiş.

“O KARELER BU TOPLUMUN HAFIZASINA MIH GİBİ YERLEŞTİ”

Beraat ettikleri davada bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarının, savcının istediği 4 yıl 8 ay hapis cezasının mahkemece onanması talebinde bulunduğunu belirten Dündar, şöyle konuştu:

*Aslında Müjdat Gezen ve Metin Akpınar gibi Türkiye’nin gurur duyduğu, batı toplumlarında bile 50 yılda bir gelebilecek bu gurur kaynağımız değerlerin adliye koridorlarında deyim yerindeyse süründürmeleri…

*Metin Akpınar’ın karnını ayran ve tostla doyurmaya çalışırken, o koridorlarlarda yürürken çekilmiş kareler bu toplumun hafızasına mıh gibi yerleşti. 

*2018’den bu yana adliyeye gidip gelmeleri, yargılanmaları, hapis cezası istenmesi bile onlara verilmiş çok ağır bir cezadır. Onlar buna müstehak değillerdi.

“HAKİMLER DE İNSANDIR…”

“Hakimler de insandır. Hakimlerin de anıları bu değerli sanatçılarımızla yoğrulmuştur…” diye devam eden Dündar, sanık olduğu bir davadan anısını şöyle anlattı: 

*Bir gün duruşmada bir basın davasında yargılanırken sanık durumundaydım. 

*Bir hakim bana dönüp dedi ki, “Uğur bey siz sanık sandalyesinde oturmayın. Avukatların yanına geçip orada oturun” dedi. 

*Evet, hakimler de insandır…