Tüp bebekte başarıyı etkileyen 2 faktör
Dünyada kısırlık tedavisinde en sık uygulanan ve en etkili tedavi yöntemi tüp bebektir. Basitçe tüp bebek kadından elde edilen yumurtanın kadın …
Dünyada kısırlık tedavisinde en sık uygulanan ve en etkili tedavi yöntemi tüp bebektir. Basitçe tüp bebek kadından elde edilen yumurtanın kadın vücudunun dışında laboratuvarda döllenmesi ve bundan sonraki 3-5 günlük takibinden sonra tekrar kadının rahim içine verilmesini içeren bir işlemdir. Eğer kadının yumurtlama problemi, her iki tüpü ameliyatla alınmış ya da tüplerde tıkanıklığı varsa, kadın 40 yaşın üzerindeyse, erkekte sperm yoksa veya az sayıdaysa, açıklanamayan infertilitesi olanlarda, endometrioması olanlarda ve kanser hastalarında tüp bebek yöntemi uygulanabilir. Sigara içen kadınlarda yumurtalıkların uyarılması için daha yüksek dozda ilaç kullanılmakta ve gebelik başarısı daha düşük olduğunu söyleyen Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, konu ile ilgili konuştu.
“İLK ADIM HORMON İĞNELERİ”
Tüp bebek işleminin 6 adımda uygulandığına işaret eden Doç. Dr. Köroğlu, “İlk olarak yumurtalıklar ilaçlarla uyarılır. Tüp bebek tedavisine anne adayının adetinin ikinci veya üçüncü günü ultrason ve gerekirse hormonal değerlere bakıldıktan sonra başlanır. Tüp bebek tedavisinde amaç çok sayıda yumurta gelişmesini sağlamak olduğundan yumurtalıkları uyarmak için hormon ilaçları verilir. Bu hormon iğnelerinin kullanım süresi 8 ile 14 gün arasında değişmekle birlikte, ortalama 10-11 gündür. Bu süreler içinde 2-3 kez ultrason kontrolü ve hormon testleri için hastaneye gelmeniz gerekmektedir. Gelişen folikül sayısı (içinde yumurta hücresi olduğu düşünülen kesecikler) gebelik şansını doğrudan etkileyen bir faktördür. Elde edilen yumurta sayısı arttıkça gebelik oranları da artmaktadır. Hormon iğnelerinin başlangıç dozu kadının yaşı, kilosu, serum AMH düzeyi ve varsa daha önceki denemelerindeki tedavi yanıtına göre belirlenir. Foliküller 18-20 mm’e ulaşınca yumurtaların olgunlaşması için çatlatma iğnesi yapılır” ifadelerini kullandı.
“YUMURTALAR TOPLANDIKTAN SONRA DÖLLEME İŞLEMİ YAPILIR”
Doç. Dr. Köroğlu, “Bu olgunlaştırıcı iğnenin yapılmasından 34 ile 36 saat sonra yumurtalar vajinal yoldan yapılan ultrasonografi ile ince bir iğne yardımıyla toplanır. Bu işlem süresinde anestezi verileceği için ağrı ya da bir rahatsızlık hissedilmez. Yaklaşık 10-15 dakikalık kısa bir işlemdir. İşlemin yapıldığı gün hafif bir ağrı hissedilebilir. Ardından foliküllerin içerisindeki sıvı, embriyologlar tarafından incelenir ve oositlerin kalitesi ile olgunluğu belirlenir. Olgun yumurtaların içine embriyologlar tarafından seçilen iyi kalitede bir sperm mikroskop altında yerleştirilir. Dölleme işlemi sonrasında rahim ortamını en iyi şekilde taklit eden özel cihazlar içerisinde embriyolar takip edilir. Sonrasında laboratuvar ortamında 3-5 gün takip edilir” şeklinde konuştu.
“EN ÖNEMLİ BASAMAK EMBRİYO TRANSFERİ”
Dördüncü adımda oluşan embriyonun anne adayının rahmine yerleştirildiğini belirten Doç. Dr. Köroğlu, şöyle devam etti: “Oluşmuş embriyolar içerisinde gelişim evresine göre en kaliteli embriyo seçilir. Transfer işlemi ile 2 ila 5’inci günler arasında yapılmakla birlikte günümüzde artık en çok 5’inci gün embriyo transferi yapılır. Transfer edilecek embriyo sayısı belirlenirken en önemli kriter kadının yaşı ve daha önceki tüp bebek denemeleridir. Türkiye’de yönetmeliğe göre 35 yaşın altındaki kadınlarda ilk 2 tüp bebek denemesinde 1 embriyo, sonraki denemelerinde en fazla 2 embriyo transfer edilebilir. 35 yaş üstündeki kadınlarda ise daha önceki tüp bebek denemelerine bakılmaksızın en fazla 2 embriyo transfer edilebilir. Embriyo transferi tüp bebek tedavisinin en önemli basamağıdır. Embriyo transferi ultrason kontrolü altında kadının idrara çok sıkışık olduğu durumda yapılır. Kateter yardımıyla rahim içine girilerek embriyolar rahim duvarına değmeden uygun bir alana bırakılır. Bu işlem sonrası hastanın dinlenmesinin gebelik oranını arttırdığına dair bir bilgi bulunmamakla birlikte klinikte kısa bir süre takip edildikten sonra evine gönderilir. Transfer sonrası eğer iyi kalitede embriyolar varsa çiftlerin istemesi halinde dondurularak merkezde saklanabilir.”
Doç. Dr. Köroğlu, “Transfer işlemi sonrasında embriyonun rahim içerisine tutunmasını desteklemek amacıyla progesteron hormonu verilir. Progesteron hormonu ağızdan, iğne olarak veya vajinal yoldan verilebilir. İlaç desteğine gebelik testi gününe kadar devam edilir. Bu süre içerisinde kasıkta ağrı, lekelenme şeklinde akıntı ve göğüslerde hassasiyet görülebilir. Son olarak da transfer işleminden 12 gün sonra gebelik testi yapılır” dedi.
“ANNENİN YAŞI VE SİGARA BAŞARIYI ETKİLİYOR”
Doç. Dr. Köroğlu, tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen 2 ana faktör olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle noktaladı: “Anne adayının yaşı ve çiftlerini sigara kullanımı tedavinin başarısını etkiler. Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen en önemli faktör anne adayının yaşıdır. Anne adayı ne kadar genç ise tüp bebekte gebelik şansı o kadar yüksektir. 35 yaşın altındaki bir kadında canlı doğum oranları yüzde 40 ila 50 arasında iken bu oran 42 yaşının üzerindeki bir kadında yüzde 4 civarındadır. Anne adayının yaşı arttıkça hem yumurta sayısı hem de kalitesi azalmaktadır bu da tüp bebek başarısını etki eden en önemli faktördür. Çiftlerin sigara içmesi de tüp bebek başarısını etkileyen faktörlerden biridir. Sigara içen kadınlarda yumurtalıkların uyarılması için daha yüksek dozda ilaç kullanılmakta, gebelik başarısı daha düşük olmakta ve sigara içmeyenlere kıyasla daha fazla tüp bebek denemesi yapılması gerekmektedir.”