Medyanın yol ayrımı ve yeni seçenekleri

Küresel salgının hız kesmeden etkisini sürdürmesi nedeniyle izleyici sosyal hareket alanlarının kısıtlanması ve bu etkileri hafifletmek ya da …

Medyanın yol ayrımı ve yeni seçenekleri
04.01.2021
A+
A-

Küresel salgının hız kesmeden etkisini sürdürmesi nedeniyle izleyici sosyal hareket alanlarının kısıtlanması ve bu etkileri hafifletmek ya da azaltmak için yeni seçenekler aramaya başladı.

Bulmanın en kolay yolunu internet üzerinden yayın yapan çok sayıdaki içerikleri keşfetmesiyle yeni yayınlar, içerikler gibi ilginç yayınlarla karşılaşması biteviye benzer yayınlar yapan majör kanallardan kısmen de olsa uzaklaşmasına neden oldu.

Ulusal kanallar olarak adlandırılan içerik ve program  üreticileri benzer içerikleri tekrar etmeye devam ediyor.  Bu durum aslında git gide  izleyicilerin  üzerindeki etkinliklerinin azalmasına neden olmaya başladı. Bunun sonuçları 2019  reklam gelirlerindeki payın azaldığını buna karşı sosyal medya ve türevlerinin pay oranının hızla arttığı hatta “%17 oranına yükseldiği,  bunun 2021 de de artmaya devam edeceğini  görebileceğiz.

Bu değişimin  major kanallar tarafından da değerlendirildiğini,  sosyal  ve internet mecralarındaki yayınlarına ağırlık verdikleri yeni yeni platformlar kurarak izleyici kaybını en az seviyede tutmaya çalışmaktadır. Elbette klasik yayıncılıkta,  etkileşimli, interaktif yayıncılığın teknik olarak yapılamaması izleyiciyi internet yayınlarına  yönelmesine neden olmaktadır.

Major kanalların  etkileşimli yayıncılığa geçmelerini  yakın sürede görebileceğiz. Kısaca izleyici edilgen olma yerine etkin olarak mecralarda yer almak istemektedir. Bu evrilmeyi  hangi yayıncı hızla hayata geçirecekse o sanıyoruz önde  olacak.

İzleyici kısaca yeknesak içerikleri artık eskisi gibi talep etmiyor daha özgün ve  farklı olmasını,  özellikle hızla bireyselleşen  x  ve y kuşakları talep ediyor.

Bu durum gerçekten her geçen gün daha kötüye gitmeye başlamıştır. Sebepleri aslında karmaşık değil. Türksat uydularından yayın yapan irili ufaklı yüzlerce Ulusal Bölgesel ve Yerel  TV  kanallarının sayısı azımsanmayacak kadar çok. Bu kanalların teknik kalitesi, çözünürlükleri diğerlerinden hiçte az değil. Bu yayınlardan Standart çözünürlüklü olanlar  SD , hızla HD formata geçmektedir. Bu geçişin temel nedenlerinden en önemlisi kalite ve izleyicilerin sahip olduğu  Televizyon alıcılarının 40 inch ve üstü oluşu  SD yayınların  bu ekranlarda kalite sorunu oluşturmasıdır.

Bu teknik kalite yarışı nedeniyle  bir süre sonra major yayıncılardan başlayarak 4 K formata geçmeye başlayacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Kısaca yayın  arzının fazla  olması, sadık izleyici sayısının azalmasına neden olduğunu  görmekteyiz. İçerik  hangi kanalda izleyiciye  hitap ediyorsa o kanalı tereddüt etmeden seçebilmektedir. Bu bireyselleşmenin acımasız yüzü , Bu durum  rekabetin her geçen gün daha da  artacağının bir göstergesi .

Peki, bu kısır döngüden nasıl çıkılır ? Aslında bu sorun ülkemizde olduğu  gibi diğer ülkelerde de benzerleri yaşanmaktadır. Bunun cevabını izleyicinin iyi analiz edilmesiyle  bulunabilir düşüncesindeyiz. Bir süre sonra yayıncılar yayın  kurullarında aldıkları yayın içerik kararlarını artık izleyicinin taleplerini önceleyerek hatta bu konuda araştırma yaptırarak daha spesifik yada tematik içeriklere yönelebilecektir. Bu çeşitlenme, işi daha da zorlaştırması kaçınılmaz olacaktır.

Yayıncıların işi git gide zorlaşıyor. İzleyicinin eğitim durumu tartışılsa da eskisinden çok daha iyi hale gelmiştir. Sorgulayan, eleştiren , seçen ,mukayese eden ,neden diye soran   ele avuca sığmayan yeni bir kuşak,  klasik izleyicilerin yerini şimdiden almaya başladı.

İzleyici analizinden bahsetmiştik, yıllarca karasal yayınlardan TV izleyenler  1992 yılından sonra uydudan  yayın yapmaya başlayan çok sayıdaki kanalların sunduğu  seçeneklerin çoğalması  izleme konforunu oldukça arttırdı.

Günümüzde ise internetin yaygınlaşması erişim sorunlarının azalması ve kullanım ücretlerinin  makul olmasıyla izleyici artık  karasal yayınları neredeyse terk etmiş, uydudan  benzer içerikleri ileten kanalların olması izleyiciyi farklı içeriklerin yer aldığı diğer mecraları aramaya  itmiştir.

Bunun en kolay yolu ise internet.  İzleyici sayısız içeriğe zaman şartı olmaksızın  kolayca ulaşmaya başladı. İzleyici bu ayrıcalıktan  vazgeçmeyeceği anlaşılıyor.

Bundan sonraki süreç nasıl gelişecek veya farklılaşacak ? izleyiciler yine eskisi gibi benzer şekilde televizyon izlemeye devam mı edecek ?,  yoksa bahsedildiği gibi yeni mecraları yada internetin neredeyse sınırsızlığında kendi taleplerine cevap verecek içerikleri mi arayacak ?.

Yıllar önce128 kbyt internet hızlarından günümüzde en az 40 mbit ve  üzeri hatta Gsm 5 G ile birlikte 1 Gbit   internet hızlarına ulaşılacak olması  izleyicide sabır ve  tahammül sınırlarını azaltmış, her konudaki taleplerini ise çok yükseltmiştir. Bu durum belki de sosyolojinin esaslı bir konusunu oluşturabilir.

Gelişen teknolojiler, 40 inch ve üzeri, büyüyen ekran boyutları, 4K ,  8 K  ve daha yüksek  çözünürlük , Smart alıcılar , HBBTV  yayınlarının getirdiği teknik ve içerik imkanları mevcut yayıncılara   klasik yayıncılıkla internet yayıncılığını konsolide etme imkanı sunabilecektir.

İnternet ve HBBTV  ile  seçenek özgürlüğü ,  az sayıda sınır ve çok sayıda çeşitlilik, üretilen içerikler ve tüm bunlara ulaşmanın kolaylaşması ,erişimin ekonomik hale gelmesi.  Evet bu yayıncılığın başarı  anahtarı olacak gibi gözüküyor.

Anlaşılan, bir süre sonra  izleyicilerin alışkanlıkları kısa süre sonra  kökten değişecek. İzleyicileri  bir arada tutmak  artık eskisi kadar kolay olmayacak.

Haberi Kaynağında Oku
Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında ekonomi.haber7.com internet adresinden, bugunhaberler.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.