Atanmıştan seçilmişe ‘sus’ emri
belediye başkanlarının depremle ilgili açıklama yapmamasını istedi. ‘Afet yönetimini güçleştiriyor’ gerekçesi öne sürüldü. Valilik de başkanlar …
belediye başkanlarının depremle ilgili açıklama yapmamasını istedi. ‘Afet yönetimini güçleştiriyor’ gerekçesi öne sürüldü. Valilik de başkanlar ve muhtarların konuşmasını yasakladı. Tepki yağınca AFAD “Yalnızca İzmir’i değil 81 ildeki belediyeleri kapsıyor’ düzeltmesi yaptı. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel “Seçilmiş başkanları bürokratı zanneden zihniyet yok hükmündedir” ifadesini kullandı.
‘KANAL’I KONUŞMAK SANA DÜŞMEZ’
İkinci dikkat çeken olay İstanbul’da yaşandı. İçişleri Bakanlığı İBB Başkanı hakkında , inceleme başlattı. Gelişmeyi duyuran Akşener ‘devlete karşı çıkma’ ve ‘bölücülük’ suçlaması yöneltildiğini belirtti. İçişleri konunun siyasete girdiğini savunurken İmamoğlu, Kanal İstanbul’un dosyada ‘devlet projesi’ olarak tanımlamasına ilişkin “Benim için böyle değil. Biz yapılan iyi şeyleri alkışlıyoruz” dedi.
ATANMIŞTAN SEÇİLMİŞE ‘SUS’ EMRİ
İçişleri, Kanal İstanbul projesine karşı çıkarak şehre “Ya Kanal Ya İstanbul” afişleri astıran İmamoğlu hakkında inceleme başlattı. Gelişmeyi duyuran Akşener “Devletin projesine karşı çıktığı için bölücülük yapmakla suçlanıyor” dedi. İmamoğlu “Benim için devlet projesi değil” açıklaması yaptı. İzmir’de de AFAD’ın talebi üzerine valilik tarafından kaleme alınan yazıda deprem gibi acil durumlarda belediye başkanı ve muhtarların basına açıklama yapmamaları istendi.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında “Ya Kanal Ya İstanbul” afişleri ile ilgili inceleme başlattı. İmamoğlu’nun “Anayasaya aykırı davrandığı” iddiasıyla yedi gün içerisinde yazılı ifadesi istendi.
İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu’nun, Kanal İstanbul ile ilgili eleştirilerini Anayasa’nın, 104, 123 ve 127’inci maddelerinde belirtilen “İdarenin bütünlüğü ilkesine ve devlet politikasına kamu kaynağı kullanılarak muhalefet edilmesinin mümkün değildir” ilkesine aykırı olduğu sonucuna vardı.
İmamoğlu hakkında soruşturma açıldığını İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener açıkladı. Akşener, FOX TV’de katıldığı programda İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul Projesi’ni eleştirdiği için soruşturma açıldığı bilgisini paylaştı. Akşener “Abdülhamit Gül’ün açıklamalarını dinledim inşallah dediğini yapar ama İmamoğlu’na Kanal İstanbul’a karşı çıktığı için devlete karşı çıkmaktan soruşturma açıldı.
Soruşturmanın özelliği şu: Devletin projesine karşı çıktığı için bölücülük yapmakla suçlanıyor. Bütün bunlar nedir? Bütün bunlar sistemin tartışılmadığı, yamalı bohçaya döndüğü sistemin getirdiği sonuçlar” dedi. Söz konusu soruşturmanın açıldığından emin olup olmadığı sorulan Akşener “Evet, soruşturma evrakını gönderdi bana İmamoğlu” ifadelerini kullandı.
Akşener, bu sözlerin ardından İmamoğlu’na, projeye karşı çıktığı gerekçesiyle bölücülük ile suçlanarak soruşturma açıldığını vurguladı.
Soruşturmanın ayrıntılarına dair şu ifadeleri kullandı: “Asılan billboardlar üzerinden İBB’ye müfettiş gönderiliyor. İsnat şu: Kanal İstanbul bir devlet projesi olduğu için buna karşı çıkmanın devlete karşı çıkmak olduğunu ve bunun bölücülük olduğunu iddia eden bir müfettiş soruşturması.”
Akşener’in sözlerinin ardından İBB Sözcüsü Murat Ongun da sosyal medya hesabından soruşturmaya ilişkin paylaşım yaptı. Ongun “Akşener’in yaptığı, İmamoğlu hakkında açılan Kanal İstanbul soruşturması açıklaması doğrudur.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından İmamoğlu hakkında “Ya Kanal Ya İstanbul” “Kanal İstanbul’a Kimin İhtiyacı Var” afişleri ile ilgili olarak inceleme başlatıldığı tebliğ edilmiştir. Bu inceleme kapsamında afişlerin Anayasa’nın 104., 123. ve 127. maddelerinde belirtilen “İdarenin bütünlüğü ilkesine ve devlet politikasına kamu kaynağı kullanılarak muhalefet edilmesinin mümkün olmadığı” iddialarıyla yazılı ifadesinin 7 gün içinde verilmesi istenilmiştir” ifadelerine yer verdi.
İÇİŞLERİ: BÖLÜCÜLÜK SUÇLAMASI YOK
İçişleri Bakanlığı ise İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul Projesi’ne “kamu kaynakları kullanılarak bir devlet projesine karşı çıktığı” gerekçesiyle ön inceleme yapıldığını ve yazılı ifade istendiğini bildirildi.
İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıktığı için soruşturma açılmadığı, İmamoğlu’nun kişisel olarak projeye karşı çıkmasının sorgulanmadığı ve bu nedenle bölücülükle suçlanmadığı, ancak “kamu kaynakları kullanılarak bir devlet projesine karşı çıkılmasıyla ilgili ön inceleme yapıldığı” bildirildi.
Açıklamada “Devlet Projesi olarak uygulamaya konulan Kanal İstanbul Projesi aleyhine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliği kullanılarak afişler bastırılması ve şehrin değişik yerlerine astırılması üzerine” ön inceleme yapılması için Mülkiye Müfettişi görevlendirildiği belirtildi.
İMAMOĞLU: DEVLET PROJESİ DEĞİL
İnceleme dosyasındaki ifadelerde, Kanal İstanbul için ‘devlet projesi’ denilmesine ilişkin konuşan İmamoğlu “Benim için değil” dedi.
Soruşturmaya ilişkin konuşmak istemediğini söyleyen İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın ‘kamu kaynaklarını kullanarak devlet projesine karşı afişler hazırlaması’ ifadeleri için de “Kamu kaynağı kullanıp kentsel dönüşüm yapıyoruz. Yapılan iyi şeyleri alkışlarız” dedi.
İmamoğlu, ayrıca İstanbul’daki virüs önlemleri kapsamında yaptığı ‘kapanma’ önerisine ilişkin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yaptığı görüşmeyi anlattı. İmamoğlu, Koca’nın “Bu konuya çalışıyoruz” dediğini söyledi.
AFAD: 23 EKİM’DE YAZILDI
Öte yandan belediye başkanlarına depremle ilgili açıklama yasağı getirildi. İzmir Valiliği’nden gönderilen yazıda, acil durumlarda belediye başkanlarının ve muhtarların basın-yayın organlarına açıklama yapmaması istendi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın talebiyle kaleme alınan, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Yıldız imzalı yazıda “…Afet bölgesinde kriz iletişiminin daha sağlıklı yürütülebilmesi açısından açıklamaların valiliklerimiz tarafından yapılmasını, belediye başkanlarımız, muhtarlarımız ve diğer kamu görevlilerimiz tarafından basın yayın organlarına açıklama yapılmaması hususunu bildirmiştir…” ifadeleri yer aldı.
Söz konusu yazıya tepki gösteren CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel “Seçilmiş belediye başkanlarını kendi memuru zanneden zihniyet şimdiye kadar anlamadıysa, bir kere daha anlatalım: İzmir için, deprem gerçeklerini anlatmak için sizden icazet alacak değiliz. Bu genelge içi boş, devlet geleneğini ayaklar altına alan anlayışın bir ürünüdür ve bizler için yok hükmündedir” ifadelerini kullandı.
AFAD ise ‘Afet ve Acil Durumlarda Kamuoyunun Bilgilendirilmesi’ başlıklı yazının, İzmir depreminden 7 gün önce geçmiş afetlerde oluştuğu görülen bilgi kirliliğini önlemek amacıyla tüm belediyelere ve muhtarlıklara hitaben yazıldığı yönünde açıklama yaptı. Yazının İçişleri Bakanı Soylu imzalı nüshasının 23 Ekim’de 81 ile gönderildiği öğrenildi.