Sinemacının en eski sorusu: Neden film yapılır

Sanat ve sanatkar için soru sormak beslenmektir. Soru olmayan yerde üretimin imkanı olmaz. Soruyu sorun değil, kaynak olarak görmek gerek. Soru …

Sinemacının en eski sorusu: Neden film yapılır
02.10.2021
A+
A-

Sanat ve sanatkar için soru sormak beslenmektir. Soru olmayan yerde üretimin imkanı olmaz. Soruyu sorun değil, kaynak olarak görmek gerek. Soru, belki de cevaptan daha mühimdir. Aslında kıyas bile yanlış. Sanatkarın derdi bu olmamalı. Kendi keşif sürecini yürüten kişinin öncelik belirlemesi daha baştan özgünlüğüne ket vurması manasına gelir, ki bu da sanatın en büyük düşmanlarındandır.

Sorunun kıymetinin manası film üretim yöntemlerinin çeşitliliğinde de kendini gösterir. Bu sebeptendir ki filmleri temelde ikiye ayrırız; ticari filmler ve ticari olmayan (bağımsız) filmler.

Kırmızı halıda boy göstermek artık bağımsız filmlerin de pazarlama teknikleri arasında.

SANAT, SANAT İÇİN MİDİR?

Ticari sinemanın hedefi ortadadır. Hedef ‘kazanmak’ olacağından film yöntemi de buna göre tasarlanır. Bağımsız sinemada ise hedef farklılaşır ve çoğalır. ‘Sanat sanat için midir, halk için midir’ sorusu da buradan doğar. Bu meşhur ve ‘yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan’ minvalinde sonuçsuz kalmaya mahkum olan sorunsal festival sistematiğini ve bu mecraya yapılacak filmleri de şekillendirir. Her ürün hedefine göre dizayn edileceğine göre bu durum normal karşılanabilir. Ancak ticari sinemanın karşısında bağımsız sinemanın hayat alanının festivaller olması, zamanla festivalleri de bir ticaret alanı haline getirdi. Böyle olunca da ‘festival için film yapmak’ gibi bir durum ortaya çıktı.

FESTİVALLER NE İŞE YARAR?

Meseleyi daha sağlıklı anlayabilmemiz için festivallerin sinema için ne ifade ettiğini anlamak gerekiyor.

Dünyanın her yerinde festivaller, bağımsız filmlerin taltif edileceği, fon imkanlarının sağlanacağı, sektör aktörlerinin bir araya gelip ‘network’ oluşturacağı organizasyonlar olarak işlev görür. Ticari bir filmin gişede beklenen izleyiciyi bulması hedefine ulaşması anlamına gelir. Yöntem de filmin izlenmesi üzerine kurulur. Festival filmlerinin önceliği ise sinema sanatı adına yöntem uygulayabilmek, bu yöntemlerin yaşamasını sağlamak ve insanoğlunun sanat ile irtibatından mülhem olan düşünme ve insanlığa katkı sunma işlevini ayakta tutabilmektir. Hal böyle olunca ‘gişe izleyicisi’ dediğimiz standardı sinema salonuna çekemeyecek eserler ortaya çıkar. Haliyle de gişeden elde edilen gelir, filmin yapılmasına da üreticilerin hayatta kalmasına da yetmez. Bu noktada festivallerin işlevselliği devreye girer.

FESTİVALE GÖRE FİLM YAPMAK!

Festivallerin sinema sanatının ayakta kalmasına adına ortaya koyduğu bu fayda, popüler kültürün etkisi, sistemin mekanikleşmesi ve finans kaynaklarıyla bağ kurulma zarureti gibi sebeplerle olumsuz manzaralara da yol açıyor. Festivaller tarafından kabul görmek, iyi ve özgün film yapma maksadının önüne geçiyor. Maddi ve manevi taltif mecburiyeti, özellikle genç sinemacıları içinden çıkamayacakları bir çarkın dişlileri arasında kaybolmaya itiyor. Ve bu şekilde de ‘festivale göre film yapmak’ gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Oysa yönetmen (bağımsız sinemada filmler yönetmenleriyle anılır), özgün bakışı ile sinema sanatının insanlık ile arasındaki bağı kuvvetlendirmek durumunda olmalı. Sanat dediğimiz olgu geçmiş, gelecek ve bugün arasındaki kuvvetli bağı oluşturması, yeni bağlar tesis etmesi açısından hayati derecede etkiye sahip. Zamanın ruhu bakımından değerlendirildiğinde sinema, zamanımızın ve geleceğimizin en etkili sanat dalı olma hüviyetiyle karşımızda duruyor.
Yani bir film insanlığa karşı da mesuldür.

BAĞIMSIZ SİNEMA PAZARLAMAYA TESLİM Mİ OLUYOR?

Bu çok boyutlu ilişki ağında filmin neye hizmet ettiği ve kalıcılığı açısından dengeler gözetmesi gerekebiliyor. İster istemez, ticari sinemanın en önemli unsuru olan ‘pazarlama’ festival filmlerinin de olmazsa olmazı haline geliyor. Kişisel bağlantılar, filmin konusu, politik durumlar, yönetmenin dünya görüşü ve daha

birçok mesele dengeleri etkiliyor. Her festivalin bir karakteri olduğu için de bir filmin her festivalde taltif görmesi beklenemez.

POZİTİF AYRIMCILIK DAYATMAYA VARIYOR

Meselenin bir başka boyutu ve manzarayı etkileyen ağırlıklı hususlardan biri de dünyanın içinden geçtiği politik meseleler. Mesela ABD’de siyah-beyaz ayrımının hala yapıldığı yarım asır öncesinde bu konuda bir film yapmak ya da bu hususa dair politik açıklamalarda bulunmak filmin kaderini etkilerdi. Bugünlerde de öyle olmakla beraber ‘pozitif ayrımcılık’ konuları değişkenlik gösterebiliyor. Ve bir zaman sonra bunlar dayatmaya yol açıyor. Küresel sanat ve festival algısının hoş gördüğünü olumsuzlamak da benzer şekilde ters etki yapabiliyor.

O HALDE NEDEN FİLM YAPILIR?

İşte bu durumda başa dönüp sormamız gerekiyor; neden film yapılır? Bu soru, ele aldığımız açıdan bakılınca ‘nereye film yapılır’ şekline de dönüşebilir. Sorular çoğalabilir. Fakat temel meseleyi atlamadan devam etmek gerekir. Zira film, bir düşünme eylemidir. Yönetmenin, izleyiciyi kendisiyle beraber düşünmeye davet ettiği ortaklıktır. Bir film sadece bugüne hitap etmez. Etmemeli. Film eylemi, yapıldığı zamanın çok ötesinde gelecek ile geçmiş arasında bir bağlantıdır aynı zamanda. Kendisine, toplumuna, insanlığa faydalı olmak ve ‘ideal’ yaşam için çabalayan insanın, içinde bulunduğu şartları anlamlandırmasına yardımcı olan film, ortaya koyduğu sorularla cevaplara kapı aralar ve eşyanın hakikatinin izindeki serüvene katkı sunar.

Bağımsız film yapmanın, sinema sanatı yolunda ilerlemenin hedefinde olan her yönetmen de bu izlek üzere gitmeli. Hal böyle olunca ne için sinema yapıldığı ya da yapılması gerektiği soruları kendiliğinden cevabını bulur.

Haberi Kaynağında Oku
Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında www.yenisafak.com internet adresinden, bugunhaberler.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi [email protected] adresimize gönderebilirsiniz.
ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.