Atatürk’e hakaret soruşturmasında takipsizlik
SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil hakkında, sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilip “Atatürk’ün hatırasına hakaret” suçlamasıyla başlatılan …
SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil hakkında, sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilip “Atatürk’ün hatırasına hakaret” suçlamasıyla başlatılan soruşturmada, takipsizlik kararı verildi. Savcılığın kararında, söz konusu paylaşımın Atatürk’ün hatırasına yönelik olmadığı gibi, herhangi bir hakaret veya sövme içermediği kaydedildi.
Soruşturma kapsamında Yılmaz Özdil SÖZCÜ avukatı İsmail Yılmaz ile adliyeye giderek ifade vermişti.
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMI
Özdil, 27 Ağustos 2020’de sosyal medyada kişisel hesabından yaptığı paylaşımda, Atatürk ve İsmet İnönü’nün karşılıklı yer aldığı fotoğrafın üstüne, “Taaruz emri vereyim mi İsmet? Ordular ilk hedefiniz White Sea’dir filan… Gülmekten sigaramı düşürecem” diye yazdı. Özdil’in bu paylaşımından Atatürk’e hakaret kastı çıkaran S.Ö. adlı kişi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayette bulundu.
TEK CÜMLELİK SAVUNMA
Şikayet, daha sonra Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda soruşturmaya dönüştü. Yılmaz Özdil savcılıkta tek cümlelik ifade verip “Atatürkçüler, Atatürk’e hakaret etmez” dedi. İfadenin ardından soruşturmayı tamamlayan savcılık, Yılmaz Özdil hakkında takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararının gerekçesinde, “CİMER başvurusunda yer alan paylaşımdaki ifadenin, doğrudan doğruya Atatürk’ün hatırasına yönelik olmadığı gibi herhangi bir hakaret veya sövme unsuru da içermediği anlaşılmaktadır” denildi.
Gayriciddi bir şikayetin ciddiye alınıp soruşturma açılması, ciddi sorundur
SÖZCÜ Gazetesi’nin avukatı İsmail Yılmaz, Yılmaz Özdil hakkında yapılmış olan yersiz şikayet ile ilgili yürütülen soruşturmada herhangi bir suç unsuru bulunamadığını, atmış olduğu tweet ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek takipsizlik kararı verildiğini kaydetti. Yılmaz, takipsizlik kararını şöyle değerlendirdi:
“Maalesef ki; söz konusu bu gayriciddi şikayet, ciddiye alınmış, Yılmaz Özdil hakkında soruşturma başlatılmış ve kendisi ifadeye çağrılmıştır. Özdil yargı tarihine geçecek bir şekilde sadece 4 kelimelik bir savunma yapmıştır. O da şudur: “Atatürkçüler, Atatürk’e hakaret etmezler.” Bu kısa cümle çok şey ifade etmektedir. Gerçekten ciddiye alınması gereken ciddi ve önemli suçlar ihtiva eden dosyalar, şikayetler dikkate alınmazken, soruşturma dosyaları sürüncemede bırakılıyorken; gayriciddi bir şikayetin ciddiye alınıp soruşturma yapılması yargımız için olumlu bir durum değildir. Verilen takipsizlik kararın gerekçesi de oldukça kısa ve öz olup kendisinin ifadesinin alınmasının hiçbir gerekliliği olmadığını ortaya koymaktadır. Suçun hiçbir yasal unsuru oluşmamıştır! Dolayısıyla yersiz suçlama kapsamında Yılmaz Özdil’in adliyede ifade vermek mecburiyetinde bırakılması gereksizdir.”