Hatıra Evi’nde Akif dünden bugüne seslenir
İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un 63 yıllık ömrünün son günlerini geçirdiği ve 1936’da hayata gözlerini yumduğu tarihi Mısır Apartmanı “Mehmet …
İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un 63 yıllık ömrünün son günlerini geçirdiği ve 1936’da hayata gözlerini yumduğu tarihi Mısır Apartmanı “Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi” olarak ziyarete açıldı. İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yıldönümünde kapılarını açan ev hatıralarla dolu.
UZUN YILLARDIR GÖNLÜMÜZDEYDİ…
Mısır Apartmanı’nın uzun süre açılması kamuoyunda heyecanla bekleniyordu. Hatıra Evi için nasıl bir çalışma yaptınız, neler göreceğiz burada?
Çocukluğundan başlayarak hayatının ilk safhalarına, ittihatçılığa, dergaha çıkışına, İstiklal Marşı’na doğru bir akış var. Edebiyat, hayatının her anında olduğu için o konuda ayrı bir tasnife gitmedik. Dergah’ı, Sırat-ı Müstakim’i, Sebilürreşad’ı bu süreçte anlattık. Akif’in hayatının en önemli safhaları, birçok acının göründüğü dönemlerdir. Balkan Harbi’ndeki facialardan Birinci Dünya Savaşı’na, Milli Mücadele’ye uzanan yılları bilgilerle, gazetelerle yansıttık. Torunu Selma Argon’dan alınan fotoğraflara, aile nüfus kayıt örneğine, eşine ve çocuklarına, kızı Suat Hanım’ın yazdığı şiirlere de yer veriyoruz. İki aksı birleştirdik. Çocukluktan Safahat’a ve Milli Mücadele’ye uzanan bu yolun ortada buluştuğu en önemli yer tabi ki İstiklal Marşı’ydı. Odak noktamız milletimizin mutabakat metni olan İstiklal Marşı… Dolayısıyla ona özel bir bölüm de yaptık. Nasıl yazıldığını ve yazıldığı günleri anlatıyoruz. Buranın özellikle çocuk ve gençler için bir durak olmasını diliyoruz.
ÖNCE BİNAYI SONRA RUHUNU İNŞA ETTİK
Sizce neden önemli Mısır Apartmanı ve Akif’in hayatında nerede duruyor?
Burası Akif’in hayatının son altı ayını geçirdiği yer. Uzun yıllar Mısır’da kaldığı, vatan hasretiyle yanıp tutuştuğu Türkiye’ye özlemle baktığı, hasta, güçsüz ve zayıf bir şekilde yurduna döndüğündeki son sığınağı burası. Hayata, vatana, ülkesine tutunduğu son durak. Mithat Cemal Kuntay onun yurda gelişini anlatırken vapurdan inişinde çok bitkin olduğunu, yanında eşi olmasa kendisini tanıyamayacağını anlatır. Hayatının son günlerini geçirdiği ve vefat ettiği yer olduğu için önemlidir burası.
Mehmet Akif edebiyatçı kişiliğinin yanından Türk milleti için sembolik bir yere sahip. 100 yıl sonra Akif bugüne ne söyler?
Akif büyük sanatkarlardan biri. Öyle kuvvetli bir sesi ve sözü var ki… O sözünü sadece dün için söylemedi. Akif’in söylediği her şey bugüne de yarına da hitap ediyor.
Akif uzun yıllar gönüllü bir sürgün gibi vatanından uzak kalmıştır ve döndüğünde hem moralsiz hem hastadır. İç yakıcı bir şekilde “Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir” der. Böyle bir ruh hali vardır. Biz ziyaretçilerimizi şiirle uğurlamak istedik, özellikle bu şiirini duvara koyduk ki bugün, 100 yıl sonra bile herkes onu biliyor ve bilmeye devam edecek. Özellikle yeni nesil onu tanımaya ve anlamaya devam edecek çünkü o bizim istiklalimizin şairi.
Eşyaları ilk kez sergileniyor
Akif’in birçok kişisel eşyasını da görüyoruz burada… İlk kez mi sergileniyor bunlar?
İmtihan kağıtlarındaki muallim Akif
Mısır Apartmanı’nda sergilenenler eşyalar arsında Akif’in muallim yönünü görmek mümkün. Özel koleksiyonlarından alınan bu imtihan kağıtları Mehmet Akif’in Darülfunun’daki hocalığını gözler önüne seriyor. 30 Aralık 1913 tarihinde Akif tarafından yapılan imtihanda bir şiir soruluyor ve talebelerden bu şiire yanıt vermesi isteniyor. Kendi el yazısıyla notlarını yazıp imzaladığı kağıtlarda talebelere, “3, 4, 5 ve en yüksek olarak 6 verildiği görünüyor.