27 yıl öncesine döndük
Karadeniz’den Marmara Denizi’ne yeni bir su yolu açılarak, 2. İstanbul Boğazı oluşturma fikri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İnadına …
Karadeniz’den Marmara Denizi’ne yeni bir su yolu açılarak, 2. İstanbul Boğazı oluşturma fikri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İnadına yapacağız” açıklaması ile birlikte yeniden alevlendi. Türkiye aslında 27 yıldır bu projeyi konuşuyor. Bugün pek hatırlanmasa da, ‘’Kanal İstanbul” projesini ilk açıklayan isim eski Başbakan Bülent Ecevit olmuştu. Türkiye 27 Mart 1994’de yapılacak yerel seçimlere doğru ilerlerken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için RP Recep Tayyip Erdoğan, ANAP İlhan Kesici, SHP Zülfü Livaneli, DYP Bedrettin Dalan, DSP Necdet Özkan, MHP Ahmet Vefik Alp ve CHP ise Ertuğrul Günay ile yarışıyordu.
Ecevit’in, 1994’te açıkladığı projesi büyük ses getirmişti.
YATIRIMLARDAN SORUMLUYDU
Bülent Ecevit, 17 Ocak günü, DSP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Özkan ile bir basın toplantısı düzenledi. Eski başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın ağabeyi olan Necdet Özkan, CHP’li Aytekin Kotil’in İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde yatırımlardan sorumlu belediye başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş, tercihli yollar dahil bir çok projeye imza atmıştı.
Gazeteler Ecevit’in açıklamalarını “Mega proje” şeklinde aktarmıştı.
MEGA PROJEYİ BASINA AÇIKLADI
‘Kanal İstanbul’ projesini hazırlayıp Ecevit’e sunan da Necdet Özkan’dı. Bayrampaşa Belediye Başkanlığı yapan Özkan’ı, İstanbul’a aday gösteren Ecevit, birlikte düzenlediği toplantıda ilk kez ‘’Mega Proje” adıyla Kanal İstanbul’u açıkladı. Karadeniz ile Marmara’nın kanalla birbirine bağlanacağını, ikinci bir boğaz olacak kanalın iki ağzına limanlar kurulup, serbest bölgeler oluşturulacağını anlattı. Kanalın yap-işlet-devret modeliyle ve finansmanın dış krediyle sağlanacağını vurguladı.
Hazırlanan görsellerle de kanal projesinin yeri detaylıca anlatılmıştı…
DSP’NİN LOKOMOTİFİ OLDU
Bu proje DSP’nin seçim kampanyasının da lokomotifi oldu. Ancak ilerleyen günlerde bir gelişme yaşandı. Çok sayıda bilim insanı, diplomat ve akademisyen Ecevit’ten ‘’Kanal İstanbul” için randevu istedi. Üst üste üç toplantı düzenlendi. Ecevit’i ziyaret eden isimler, projenin risklerini anlattı, Montrö sözleşmesinin tartışmaya açılacağını, ekolojik dengenin bozulacağını dile getirdiler. Ecevit ve Necdet Özkan bilim adamlarına hak verdi ve proje rafa kaldırıldı. Recep Tayyip Erdoğan ise ilk olarak 17 yıl sonra 2011’de “Çılgın Proje” olarak bu konuyu gündeme getirdi. Aradan 10 yıl geçti, anketlerde İstanbul halkının yüzde 60’ı bu projeye karşı çıkıyor ama 145 milyar lira maliyeti olan proje yeniden alevlendi.
Projedeki isim olan Toprak, Kanal İstanbul’un bilinmeyenlerini anlattı: Başımıza dert açar!
1994 seçimlerinde DSP’de olan ve projede yer alan İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak o günleri SÖZCÜ HaftaSonu’na şöyle anlattı: “Kanal İstanbul 1994’te DSP’nin amiral ve lokomotif projesiydi. İstanbul Büyükşehir adayımız Necdet Özkan’dı ve partide İstanbul seçimlerinden de ben sorumluydum. Bülent Ecevit, Necdet Özkan ile seçim öncesi bir toplantı yapıp, ‘Mega Proje’ adıyla Kanal İstanbul’u ilk kez gündeme getirdi. Daha sonra bilim insanları ve akademisyenlerle toplantılar yapıldı.
Hafriyat, ekolojik denge ve riskler gündeme geldi. ‘Bu kanalın verimliliği yok, Montrö anlaşmasını da tartışmaya açar, sorunlara neden olur’ biçiminde çekinceler doğdu.
BİZİ ZORA SOKARDI
Bülent Ecevit, kampanya için sunum yapmasına rağmen, devlet adamlığı ağır bastı, ‘Başımıza dert açar’ dedi ve projeyi geri çekti. Bu verimsiz projenin Türkiye’yi zora sokacağı 27 yıl önce görüldü. Bugün aynı konuda ısrar etmek, aynı sakıncaları tekrar yaratmak demektir.”
Erdoğan Toprak
Çok sakıncalı yanlarını gördük
Bülent Ecevit bu projeden neden vazgeçildiğini daha sonra kurmaylarına şöyle açıkladı: “Kanal İstanbul bizim yerel seçim projemizdi. Ekolojik denge, Boğaz trafiği, Montrö Antlaşması, İstanbul’un artan nüfusu, projenin getiri-maliyet analizi, ülke menfaat ve riskleri bakımından değerlendirmeler yaptık. Çok sakıncalı taraflarını görüp vazgeçtik ve yeniden hiç gündeme getirmedik. 1994’de İstanbul’un nüfusu 8.6 milyon, Türkiye’nin dış borcu ise 66 milyar dolardı.”