Asgari ücretliyi bekleyen büyük matematik problemi: Bebek bakımı

Çocuk sahibi olmak ebeveynler için tarifsiz bir duygu olsa da şu bir gerçek ki çocuk demek masraf demek.

Son yıllarda bu masraf gittikçe katlanıyor. TÜİK rakamlarına göre 2017 yılında ortalama bir kilogram bebek mamasının fiyatı 92 TL iken 2020 yılında bu rakam 140 TL’yi aşmış. 100’lük bebek bezi 2017 yılında 48,5 TL’den satılırken 2020 yılında ürünün fiyatı 78 TL’ye ulaşmış. Yeni çocuk sahibi olanların vazgeçilmezi bebek arabası fiyatları ise son 4 yılda 424 TL’den 690 TL’ye çıkmış. Anlayacağınız çocuk sahibi olmanın masrafı her geçen gün ülkedeki her şeyin fiyatının pahalandığı gibi pahalanıyor.

Dün yaklaşık 8 milyon vatandaş için açıklanan asgari ücretle bir ve birden fazla çocuğuna bakmakla yükümlü olan ebeveyn sayısı oldukça fazla.

Örneğin Bursa’da yaşayan 35 yaşında bir çocuk babası S.Y., asgari ücretle lojistik uzmanı olarak çalışıyor ve yeni çocuk yapmayı düşünmediklerini söylüyor.

Çocuğunun beslenme düzeninde alıştığı bir mama türü olduğunu aktaran S.Y. dövize endeksli mama fiyatlarının bir ayda üç kez yükseldiğini anımsadığını belirtti ve “56 TL’ye aldığımız devam sütlü mama internette 96 ila 169 TL’ye satılmakta. Bazen de bulamıyoruz. Çocuğuma farklı bir mama yedirdiğimizde ise midesi bulanıyor” dedi.

“BEBEĞİMİN BEZİ BİTMESİN DİYE SAYIYORUM, GÖZÜM KAMPANYALARDA”

Bursa’da yaşayan 28 yaşındaki İdil Bozdağ, muhasebecilik yapıyor ve 16 aylık bir çocuğu var. İkinci çocuk düşünceleri olmadığını söyleyen Bozdağ, bebek bezi almak için kampanya dönemlerini beklediği zamanlar olduğunu söylüyor.

İdil Bozdağ ve Ailesi

Bozdağ bebek ürünlerinin ikinci elinin şu an bir sektör haline dönüştüğünü söylerken “İkinci el sektörü özellikle bebek konusunda çıldırmış durumda. Herkes birbirlerinin kullanmadıklarını ya da kullanıp bitiremediklerini alıyor” diyor.

“AKRABALARDAN BULMAYA ÇALIŞACAĞIM”

Eskişehir’de yerel bir gazetede işçi olarak çalışan Esra Ünlü, bir çocuğu olduğunu ve ikincisini düşünmediğini belirtiyor ve bebek arabasını ikinci el bulmaya çalıştığını aktarıyor.

34 yaşında fabrikada işçi olarak çalışan bir çocuk babası Arif Akdemir de, ikinci çocuğu düşündüklerini fakat ikinci çocuk için yeni masraf yapmayı düşünmediklerini söyledi. Akdemir, “İkinci çocuk için bizi en çok mama ve bebek bezi etkileyecek. İlk çocuğumuzun birçok eşyasını ikinci coçuk için saklamıştık. Kıyafet olsun bebek arabası olsun bir masraf yapmayacağız” sözlerini kullandı.

Esra Ünlü

“15 AYLIK KIZIM 2 SAAT ÖTEDE AMA AYDA BİR GÖREBİLİYORUM”

Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşayan Beytullah Erdoğan (30) hurdacılıkla uğraşıyor. Eşi Esma Erdoğan (40) ise bir kargo şirketinde asgari ücretle işe gireli bir yıl olmuş. 9,5 yaşındaki oğulları Muhammed Ali Efe, yaşı büyük olduğu ve evde tek başına kalabildiğinden ailenin yanında kalıyor. Ailenin içini yakan ve en büyük dertleri ise 15 aylık kızları Hazal’ın maddi imkansızlıklar nedeniyle 2 saat ötede, Esma’nın Milas’taki annesinin yanında olması.

“ÇOCUĞUMA BİR TANE ELBİSE BİLE ALAMADIK”

Eşinin işi için 6 ay önce bankadan kredi çektiklerini ama salgın döneminde işlerinin iyi gitmediğini, kazançlarının ancak kredi borçlarına yettiğini söyleyen Esma Erdoğan, “Zorunlu olarak benden önce doğum yapan kim varsa onların çocuklarına küçülen giysilerle idare ediyoruz.

Bebek bezi için en ucuzu hangisi ise onu almaya çalıştık. Bebek maması da en ucuz hangisi ise onu alıyor ve çoğaltmak için bebe bisküvisi ile karıştırıp veriyoruz.

Ayda bir çocuğumun yayına gidiyorum ama kargoda çalışmam nedeniyle salgın korkusuyla onu öpüp koklayamıyorum. Uzaktan sevmek zorunda kalıyorum. Benim gibi çalışan anneler için daha iyi şartlar getirilmeli. Bizlerin sesi olacağınız için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Beytullah ve Esma Erdoğan çifti.

“SÜREKLİ MAMA ALMAK BÜTÇEMİZİ ZORLUYOR”

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan evli ve iki çocuk annesi Gökçe Gök (33) başka çocuk düşünmediğini çünkü hayat geçim şartlarının her geçen yıl daha da zorlaştığını söyledi. Bir pizza restoranında kasiyer olarak çalışan ancak işine yarım gün devam etmek zorunda kalan ve pandemi nedeniyle de eşinin işsiz olduğunu belirten Gök, “Bir yaşındaki ikizlerime sürekli bebek maması almak bütçemizi zorluyor. Bu nedenle mümkün olduğunca evde kendi yaptığım yemekleri ve mamayı yediriyorum çocuklarıma. Ayrıca her mama almaya gittiğimizde fiyat yükselişlerine şaşırıp kalıyoruz. Asgari ücreti bırakın normal maaş alan biri bile bunlara yetişemez. Ben yarım gün çalışıyorum bu nedenle de şu anda belirtilen ürünleri almakta çok zorlanıyorum” ifadelerini kullandı.

Kemal ATLAN

Halil ATAŞ