Asgari ücret: Türkiye diğer ülkelere kıyasla ne durumda, 2021 için talepler neler?
Türkiye’de 2021 yılının asgari ücretini belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelere 4 Aralık’ta başladı. Komisyonun ay sonuna kadar …
Türkiye’de 2021 yılının asgari ücretini belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelere 4 Aralık’ta başladı. Komisyonun ay sonuna kadar bir zam oranı belirlemesi bekleniyor.
Asgari ücret yıllardır enflasyon oranı veya üzerinde artırılıyor.
Fakat Türk Lirası’nın son yıllarda yaşadığı büyük değer kaybı, asgari ücretlilerin alım gücünde ciddi bir gerilemeye yol açtı.
Türkiye’de bir asgari ücretlinin brüt maaşı 2016 yılı başında 500 euronun üzerindeyken, 2020 sonunda bu miktar 300 euro seviyelerine geriledi.
Türkiye’de üretilen ve tüketilen pek çok ürünün maliyetinde döviz bazlı girdi (elektrik, petrol, ithal hammadde ve ara maddeler gibi) olduğu için döviz kurundaki artış bu ürünlerin fiyatını artırdı, asgari ücretin ise değerini düşürdü.
Türkiye’de asgari ücretle çalışan bir işçi, 2016’ya kadar pek çok Doğu Avrupa ülkesindeki asgari ücretli işçiden daha fazla gelir elde ediyordu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 6 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’deki asgari ücret karşılaştırmalarında Türkiye’nin yerini diğer ülkelerin önüne taşımakta olduklarını söylemişti.
Fakat 2016’dan sonra TL’de yaşanan değer kaybı ile Türkiye’deki asgari ücretliler pek çok Doğu Avrupa ve eski Doğu Bloku ülkesinden geride kaldı.
Dört yıl önce bir Bulgar asgari ücretlinin iki katından fazlasını kazanan Türkiye’deki asgari ücretliler 8 Aralık 2020 itibarıyla aynı miktarda asgari ücret alıyor: 310 euro.
2008 sonrasında uzun yıllar ekonomik kriz yaşayan Yunanistan’da ise 2016’da asgari ücret Türkiye’dekinden yüzde 31 daha fazlaydı.
Aralık 2020 itibarıyla Yunanistan’daki asgari ücret Türkiye’nin yaklaşık 2,5 katına denk geliyor.
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Aziz Çelik Türkiye’nin bir dönem önünde yer aldığı bu ülkelerin geri kalmasında TL’nin değer kaybının yanı sıra, bu ülkelerin Avrupa Birliği’ne girmesinin de etkili olduğunu söylüyor.
2000’lerin başında AB’ye girmek pek çok Doğu Avrupa ülkesinin ekonomisinde büyümeyi ve yatırımları hızlandırdı.
Talepler ne?
Bu nedenle bu yıl asgari ücret zammının önceki yıllara kıyasla çok daha yüksek olması yönünde talepler geldi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) net 3.800 TL, HDP 4.000 TL, CHP 3.100 TL, İYİ Parti de 3.000 TL olması gerektiğini söyledi.
Bu üç örgüt de asgari ücretten vergi alınmamasını savunuyor.
4 Aralık’ta Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının olduğu gün ortak bir açıklama yapan DİSK, Türk-İş ve Hak-İş Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası’nın girişindeki, “işçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir” ifadesini hatırlattı, asgari ücretin asgari geçim indirimi hariç, net olarak açıklanması gerektiğini ve tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmının vergiden muaf tutulması gerektiğini belirtti.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu asgari ücretin çoğu Avrupa ülkesinde sembolik bir rakam olduğunu fakat Türkiye’de giderek ortalama ücret haline geldiğini, 10 milyon işçinin asgari ücret veya altında maaş kazandığını söylüyor.
Eurostat verileri de Çerkezoğlu’nun bu sözlerini destekliyor.
Bu konudaki en güncel Eurostat istatistiğin bulunduğu 2010 yılında Türkiye’de maaşlı çalışanların yaklaşık yüzde 43’ü asgari ücret veya yüzde 5 üzerinde maaş alıyordu.
Bu konuda Türkiye’ye en yakın Avrupa ülkesi olan Slovenya’da oran yüzde 20’nin altında, Portekiz’de yüzde 16, Yunanistan’da ise yüzde 6 civarındaydı.
Aziz Çelik, 2017 verilerine göre Türkiye’de bu oranın yüzde 57 civarında olduğunu söylüyor. Aynı yılın Eurofound verilerine göre AB ülkeleri içinde ise en yüksek oranlar Romanya’da yüzde 22, Portekiz’de ve Macaristan’da yüzde 20.
Doç. Dr. Çelik de Avrupa ülkelerinde çoğu Avrupa ülkesinde asgari ücretin en basit, en düşük ücretli işler için belirlendiğini ve bu ücreti alanların Türkiye’ye kıyasla çok daha düşük olduğunu vurguluyor.
DİSK Araştırma Merkezi’nin 7 Aralık’ta yayınladığı asgari ücret araştırmasına göre Türkiye’de kadınların ortalama ücreti asgari ücretin 1,24 katı. Erkeklerde ise bu oran 1,49 kat.
Bu nedenle asgari ücretin önemi Türkiye’de diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla.
Türkiye’de asgari ücret ne kadar olmalı?
Bu soruyu yönelttiğimiz Doç. Dr. Aziz Çelik, asgari ücret belirlenirken enflasyon oranının değil yaşam standartlarının dikkate alınması gerektiğini söylüyor.
Türkiye’de resmi tüketici enflasyonu yıllık yüzde 14. Fakat özellikle asgari ücretli işçilerin harcamalarında daha büyük ağırlığı olan gıda enflasyonu bunun üzerinde.
Çelik dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 8 bin TL civarındayken asgari ücretin de 4 bin TL civarında olması gerektiğini söylüyor.
Bu 2020 net asgari ücretine yüzde 50’nin üzerinde zam anlamına geliyor.
Peki pandeminin etkilediği ve bazıları batma noktasına gelen şirketler, özellikle de küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ile esnaf böylesi bir maaşı karşılayabilir mi?
Çelik, burada devletin devreye girerek asgari ücretten alınan vergileri kaldırmasını, asgari ücretli işçinin işyerine maliyetini de teşviklerle azaltmasını tavsiye ediyor.
Asgari ücretli bir işçi çalıştırmak için işverenin cebinden 2020’de 3.458 TL çıkıyor. Brüt asgari ücret 2.943 TL olurken asgari ücretli bekar ve çocuksuz bir işçinin eline asgari geçim indirimi dahil 2.324 TL net maaş geçiyor.
Çelik pandemi sürecinde devletin aradaki farka yol açan bu vergilerden feragat edebileceğini söylüyor ve ekliyor:
“Asgari ücretteki artışın şöyle bir yararlı tarafı var: Asgari ücretteki artış ekonomide harcamayı artıracak, ekonomiyi canlandıracak bir artıştır. Ekonomik krizin çözülmesi noktasında önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum.”
İşverenlerin de zor durumda olduğunu söyleyen Çelik, bu durumda yapılması gerekenin asgari ücreti düşük tutmak değil, bir yandan asgari ücreti artırıp diğer yandan da pandemi nedeniyle zor duruma düşen işverenlere destek vermek gerektiğini söylüyor.
Çelik “TÜİK verilerine göre pandemi döneminde sermaye ödemeleri artarken işgücü ödemeleri azaldı. İşçiler ve işverenlerin pandeminden aynı şekilde etkilendiğini öne sürmek mümkün değil” diyor.
Çelik asgari ücretin günümüzdeki seviyesine tarihsel bir perspektif de ekliyor:
“Türkiye’de asgari ücretin alım gücünün en yüksek olduğu yıllardan biri 1978’di. Asgari ücretin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya oranı günümüzde de aynı olsaydı bir asgari ücretli bugün 4.900 TL kazanırdı.
“1978’den bu yana işçiler ekonomik büyümeden daha düşük pay aldıkları için bugün bu tabloyla karşı karşıyayız.
“Toplumsal zenginlik eşit olarak paylaşılmadı, gelir eşitsizliği arttı, asgari ücretliler milli gelirdeki artıştan yararlandırılmadı.”
DİSK verilerine göre Türkiye asgari ücret ile cumhurbaşkanı veya başbakan maaşları arasında en çok fark olan ülkelerden biri. İrlanda’da başbakan asgari ücretin 4 katı, İngiltere ve Yunanistan’da 9 katı maaş alırken Türkiye’de 30 katı maaş alıyor.
DİSK’e göre Türkiye’de asgari ücretin iki katından fazla maaş alan 4,2 milyon kişi bulunurken geri kalan herkes asgari ücretin iki katının altında maaş alıyor.
Doç. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’de 958 bin kişinin asgari ücretin yarısından daha az ücret aldığını aktarıyor.
TÜİK’in Ağustos 2020 verilerine göre iş gücünün yüzde 32,9’u kayıt dışı çalışıyor, ücretli ve maaşlı çalışanlar 2019 verilerine göre yılda ortalama 34 bin, yevmiyeli çalışanlar ise 14 bin TL kazanıyor.
2021 asgari ücreti ne zaman açıklanacak?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 4 Aralık’ta ilk toplantısını gerçekleştirdi.
İkinci toplantı 15 Aralık’ta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun ev sahipliğinde, üçüncü toplantı ise 22 Aralık’ta Türk-İş’in ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.
Üçüncü toplantıdan da karar çıkmaması durumunda Aralık ayının son haftasında yapılacak bir toplantı ile asgari ücretin belirleneceği düşünülüyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu nasıl işliyor?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi örgütleri, işverenler ve hükümetten beşer temsilci bulunuyor.
Kararlar oy çokluğu veya oy birliği ile alınıyor.
DİSK verilerine göre son 20 yılda asgari ücret yalnızca dört defa oy birliğiyle belirlendi. İki defa işveren temsilcileri karara muhalif kalırken 14 kere de işçi temsilcileri muhalif kaldı.
Yasaya göre en az 2 yılda bir toplanması gereken kurul, son dönemde her yıl sonu toplanarak bir sonraki yılın zam oranını belirliyor.
Türk-İş Danışmanı Enis Bağdadioğlu, bu toplantılarda hükümetin işverenin yanında yer almasından şikayetçi.
Doç. Dr. Aziz Çelik de kurulda genelde sermaye ve hükümet temsilcilerinin uzlaşarak karar verdiğini, sendikaların pazarlık gücünün azaldığını ve işçi sınıfının temsilcilerinin taleplerinin karşılanmadığını söylüyor.